2007 Türkiye genel seçimleri, Kasım 2007’de yapıldı. Bu seçimler, iktidara kabine oluşturma hakkına sahip olan en üst meclisi olan Meclis’e (Türkiye Parlamentosu) yeni milletvekillerinin seçilmesini içeriyordu. Seçim sonuçlarına göre, daha önceki iktidar orta kamuoyu partisi AKP’nin seçim zaferini doğrultmuştu, ancak yeni koalisyon nihai olarak ekonomi ve siyasi yönden daha etkin bir seçim politikası çerçevesinde değerlendirilmişti. Ordu ilindeki seçim sonuçları bu genel trendin bir parçası idi. Ordu’da birinci sırayı Ak Parti almıştı; Yüzde 48’lik oyları ile Ak Parti, durmadan 20 farklı milletvekilleri Meclis’e göndererek çok sayıda sandığın kazanılmasını sağlamıştı. Bunun tersine, MHP% 17, CHP % 16, DYP % 4 vs seçim biletimizdeki diğer partiler oldukça ufak bir katılımla karşılaşmışlar. Saadet Partisi ise oylama payının tek haneli basamağında kalmaktan başka bir şey elde edememişti. Bu seçim aynı zamanda Türkiye’deki opinon liderlisinin rudimenter işlevler görmeye başladığı finansman ve enerji politikası gibi alanlarıda tartışma alanıya taşımıştı. Bununla birlikte ilk kez sektör kaynaklı iflaslar, işçi hakları, tarım reformu ve toprak yönetimi gibi önemli konuların da gündeme geleceği ve tartışma odaklarına dahil olacak olacağı açıkça konuşulmuştur. 2007 Ordu seçimlerin birincil oylama puanı da belirgin siyasi partiler arasında farklılığa sahip oldu. Örneğin, Toplu Konut İdaresi tarafından kurulan mahallelerde toplumsal cinsiyete dayalı farklı oy kullanımı oldu. Buna ek olarak, Türkiye’deki genel siyasi akış içinde özel oylarda Alevi ve Başörtüsü meselesi gibi grupmalara hitap eden seçmenlerin de sayısallığı artmıştı. Sonuçlarla ilgili temel öngörü, Ordu’da manifestolar arasındaki farkın giderek artacağı yönündedir. Genel seçime giren diğer ana siyasi partilerin bu ateşlemiş olan rekabete ne kadar ayak uydurabildiği ise yakında anlaşılacaktır.
