1999 yılındaki genel seçimler, Türkiye genelinde gerçekleştirilen milletvekili seçimleri öncesinde yaşanan yoğun bir politik mücadeleyin ardından sonuçlandı. Sonuçlar her taraf tarafından açıklanınca, millet, Seçim Kurulunca açıklanan tamamıyla bağımsız ve doğru fesih kararlarıyla etkilendi. Türk halkı 28 Mart 1999’da devrede olan koalisyon hükümet görevden alındıktan sonra büyük bir sabırsızlıkla Genel Seçimlere hazırlandı. Birleşmiş Milletler Garantörleri, Türkiye Cumhuriyeti’nde ‘milletvekilleri sandıklarına gitme’ zamanı geldiğini ilan ettiler. Mevcut koalisyon hükümetine karşı yeni öneriler arandı ve seçim 25 Haziran’da gerçekleştirildi. 27 Haziran’da gerçekleşen Seçimde Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan tarafından liderliği üstlenilen Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP), 270 milletvekili ile tek başına iktidarı elde etti. Daha önceki durumda JDP (Cumhuriyet Halk Partisi) iktidardaydı, ancak 27 Milletvekilli’den daha az sayıda, seçim için oy kullandı. Buna karşın AKP, %34’ten daha fazla oy oranı ile tarihin en yüksek oy oranını elde etti. Sonuçta, AKP iki seçim çerçevesinde de oylanmıştan 2004’te milletvekili sandıklarında fark edildi. Buna ek olarak, parti, AB adaylığı sürecini ispatlayarak Türkiye’yi ” Avrupa’ya Ekonomik Çalışma Belgesi” alması için de muazzam bir mesafe kat etti. ABD’ye 2009’da TABA’nın imzalanması da bu süreci destekledi. Seçimlerden sonra AKP iktidarı reform hareketler düzenleyerek Türkiye’yi gelişme hedefleriyle çok daha ileri seviyeye taşımak için çalışmalara başladı. Yapılan reformlar arasında İnsan Hakları-Demokratik Değerler Anlaşması’nın tanınmıştır. Kişisel verilerin korunması, Mehmet Akif Ersoy Anıtının inşası, Türk Dil Kurumu ile dil reformu arasında vardır. Reformlar arasında ayrıca Girişimcilik Fonu, Türkiye Nobelsi Ödülleri ve Çocuk Hakları Kanunu da bulunmaktadır. 1999 Seçimleri, Türkiye’nin demokratik geçmişi ve gelişmesi için çok önemli bir adımdı. Seçimlerin ardından başka kimliklerin varlığını tanıyan ve insancı hakların ıslahı için reform hareketleri düzenleyen yeni bir hükümet ortaya çıktı. Bu gelişmeler, Türkiye’de yürütülen demokrasiyi uluslararası topluma tanıtmasını sağladı. Şu anda iktidarda olan Adalet ve Kalkınma Partisi, emin adımlarla ülkeyi özgürce düşünen ve modern bir ülkeye taşımayı amaçlamaktadır.
