1999 yılında Türkiye’nin 28. Cumhurbaşkanı seçimleriydi. Seçimler Kasım ayının ilk haftasında gerçekleşti ve CHP lideri Süleyman Demirel ülke Cumhurbaşkanı olarak seçildi. Bu 29. genel seçim Türkiye’deki nüfusun tamamına karşılık gelen uyumlu bölgeden 4,9 milyonu oy kullanarak eşit ve serbest biçimde düzenlendi. Seçimlerden önce, Türkiye MHP’nin tek başına iktidar olduğu bir koalisyon hükümetinde yaşadı. Siyasi piyasa Türkiye’deki devrimci geçiş değişimi gösterdi ve milletvekillerini seçme yetkisi, 1999’dan önce olmadığı gibi 537 milletvekiline çoğu artık yeni demokrasiler arasında yüzdeleri sona erdi. Genel seçim, birkaç yeni partinin bunlardan bazıları RESP ile DYP arasında oldu. Sonunda DSP lideri Bülent Ecevit tarafından liderliği üstlenen ve ardından taraflar, resmi koalisyon hükümeti kurmaya karar verdiler. Hükümet MHP, ANAP ve TOP parti tarafından desteklendi (hiç kimse muhalefete almaya gitmedi). Koalisyon destek arayan olmasına rağmen, hükümet orta sınıfın kaygılarıyla liberalize ekonomik politikalarda devam edecekti. Bir taraftan da Stratejik Anlaşma ve AB üyeliği öngören Gölgeler Anlaşması’nın içerdiği Türkiye’deki reformların çoğu hayata geçirildi. Zorunlu kültürel reformlar talepleriyle irili ufaklı tartışmalara atıldı ve bu tartışmalar genellikle Diyanet İşleri Başkanlığı’nın desteğiyle çözülmedi. Bir diğer önemli olay, Kürt sorununa olan yaklaşımlarının sağlanması milletvekilleri arasında derin çatışmalara neden olmuştur. Seçim sonuçları Ecevit ve koalisyondaki partileri rahatlattı. CHP, tek başına parlamenteri oldu ve koalisyona devamlı olarak destek verdi. GENÇ ile Refah Partisi hesaplamaları kısa sürmeden anlaştılar ancak 2001 sonundaki çöküşe kadar anlaşmanın aynı saflarda kaldımı beklenilmesini gösterdi. Gölgeler Anlaşması çok gerginliğe ve keskin butonlamaya taşıdı. Türkiye Cumhuriyeti hükümeti, 1999 başından beri onayladığı, milli güvenlik, üretim, iktisadi siyasi reformlar içeren Stratejik Anlaşma ile AB üyeliği sağlamaya odaklandı. Musul Krizi meydana geldi ve sorunun ne zaman ve nasıl çözüleceği belirsizliği arttı. 1999 seçimleri, özgürlük, adalet, insani vb conceptlar üzerinde sağlandı. Ayrıca politik kulturde derin değişimlerin başlamasına ek olarak tutarlı liderliğin başarısı da getirdi. Bugün, AB üyesi olmanin yolunda Türkiye’de bu seçimlerin altını çizen kilit anlar arasinda kabul ediliyor.
